22 Aralık 2010 Çarşamba

Aygaz... Dın... Dın... Dın...

Gün geçtikçe daha bir yavanlaşıyor hayat, sıradanlaşıyor ve çabuk tüketiliyor. Markalar için hep yenilikten ve özgün olmaktan, farklı olmaktan bahsediliyor ama bu genelleme reklam ajanslarını bağlamıyor mudur nedir?

Yaratıcılıktan uzak, sıradan ve düz reklamlarla dolu her yer... Düz yani bildiğin düz, hatta öyle ki çoğu zaman ürünle çok alakasız reklamlar hazırlanıyor. Tek tek kötü örnek verip konuyu dağıtmayacağım ama bu tip reklam ajanslarının kötü huylarından birisi de şarkı sözlerini kendi ürünleri için değiştirmek. 

Hayır bunun için gerekli izni kimden alıyorlar bilmiyorum. Topluma mal olmuş eserleri kafalarına göre değiştirmek de neyin nesidir. Hadi aldınız değiştirdiniz diyelim bari sözlerini filan mantıklı bir şeyler bulun.

Neyse ki böyle bir basitliği tercih etmeyen markalar da var. Misal Aygaz...

Hatırlamayan var mıdır yıllar önce tüp taşıyan kamyonetlerinin Aygaz melodisini. Sonra çok tutulunca diğer gaz dağıtım şirketleri de benzerlerini yapmaya çalışmış hatta Bizimkiler dizisinin Halil Pazarlama'sına bile konu olmuştu.
Şöyle bir hatırlayalım 90'larda tüp kamyonlarında çalan Aygaz jıngle:

 

Aygaz'ın son dönemlerde radyolarda dönen yeni bir reklam müziği var. 90'lardaki tınılara sadık kalınarak üzerine söz eklenmiş. Seslendiren kişinin ismini bilmiyorum ama sevecen bir sesi var. Diğer ismi lazım değil reklam firmalarının reklamları gibi kulak tırmalamıyor. 90'lı yıllarda başta çocuklar olmak üzere pekçok kişinin zihnine kazınan o melodi şimdi 2000'li yılların çocuklarının zihinlerine kazınacak gibi.





Aygaz'ın ayrıca IPhone uygulması da mevcutmuş.  Detaylı bilgiye http://www.aygaz.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Ana fikir: Özgün ve kaliteli bir şeyler yap canımı ye!
Teşekkür: Reklam müziği yeni olduğu için sanırım internette bulamadığım AYGAZ 40sn-darbukasız.mp3 dosyasını bana ulaştıran Kurumsal İletişim Sorumlusu Sayın Asu Ece'ye Teşekkür ederim. Sanırım bu darbukasız diye isimlendirildiğine göre sanırım bunun bir de darbukalı versiyonu var. Hatta farklı versiyonları da... Merak ettim açıkcası.
Tebrik: Reklam müziğini yeniden düzenleyen, buna onay veren teknik ve yönetim ekibini mıncırabilirim ama bir reklam müziği olayı çok fazla abartmak istemiyorum. Eminim çok daha büyük işler başarmışlıkları vardır.
Sitem: Para için pvc doğrama kapı ve pencere sistemlerine aşık olan pvc fetişti sanatçılar! Yapmayın arkadaşım şunu kendinizden soğuttuğunuz yetmiyormuş gibi pvc kapı ve pencelerden de soğutuyorsunuz insanı. Pencereyi tuğlayla örerim, çocuğumu keserim ama artık o pvc markasını sokmam ben bir daha evime. Hem o para için heba ettiğiniz şarklılarla yaşadığım anılarım vardı benim. Kızgınım bunu yapan herkese gördüğüm yerde kapatıyorum artık

10 Kasım 2010 Çarşamba

Sony Ericsson K750i

Dört yıldır kullandığım bataryasının performansına hayran olduğum telefonum. Fakat aldığıma da pişmanım biraz(!) Kendinden beklenmeyecek performansta çektiği fotoğraflar yüzünden adam gibi bir fotoğraf makinesi almayı sürekli erteliyorum, hele dur bakalım Telefonla idare ediyoruz işte şimdilik diye.

1632x1224 fotoğraf çekiyor. 1gb hafıza kartı ilavesi ile ölene kadar fotoğraf çekebiliyorsunuz. Lens kapağı sayesinde halen lenste bir çizik bile yok. Azıcık toz var 4 yıllık kullanıma bağlı olaraktan.

2 mega piksel çözünürlüğüne bakmayın ondaki lens eşdeğeri pek çok telefonda hatta otomatik dijital fotoğraf makinesinde bile yok. Flaşını projektör olarak da kullanıyorum. Bluetooth bilgisayarlarda senkronize olarak her türlü işlemi yapabiliyorsunuz. 3 boyutlu ses çıkışı sayesinde adaptörlerle 5+1'e bağladığınızda öküz gibi kaliteli ses çıkıyor.

Evet daha güzel tasarımı olan makineler de var ama hem ekonomik hem fonksiyonel bir telefon arıyorsan gözün kapalı alınabilecek telefon. Başına bir iş gelse gider yine aynısını alırım.

Asıl önemli kısmı da kendi kendini tamir edebilen andorit olması.

Bluetooth ile bilgisayarı yönetmem, çektiği fotoğrafların benzerleri karşısındaki kalitesi, hoparlörünün laptop hoparlörüne 5 basması. Gibi fonksiyonellikleri bir tarafa bu telefonun kendi kendini tamir etmesi süper bir şey.

Şöyle ki: Bu telefonu haziran 2006 senesinde aldım. Telefonu alırken alma, joystiği çabuk bozuluyor dediler. O zaman, bütçeme uygun, aradığım özellikleri fazlasıyla hepsini bir arada, üzerinde bulunduran en uygun telefon olarak bunda karar kılmıştım. Aldım.

Ço0o0o0k uzun süre hiç teklemeden çalıştı. Sonra birden bire fotoğrafların sağ alt köşesinde siyah bir leke belirmeye başladı. Ne yaptıysam olmadı, leke çıkmadı. Ki o zamanlar fotoğraf makinesi olarak satılan pek çok aletten çok daha kaliteli fotoğraf çekiyordu. Fotoğraftan anlayanlar az-çok bilir. Mega piksel bir yana fotoğraf makinesinin lensidir önemli olan. Ben zaten karta basmayacağım için fotoğrafları, bana lensin kalitesi sayesinde fazlasıyla yetiyordu. Sonra kendi kendine geçti.

Sonra, kapağı açınca otomatik olarak fotoğraf makinesini açmamaya başladı. Bir müddet kapağı açtıktan sonra menüler üzerinden açmak zorunda kaldım kamerasını ama fotoğraflar halen aynı kalitede çekmeye devam ediyor. Sonra bir gün yere düştü ve ondan sonra düzeldi.

Sonra bir ara otomatik netleme yapamamaya başladı. Bir müddet çektiğim fotoğraflar flu oldu sonra ne oldu bilmiyorum geri düzeldi. Belki gene düşürmüşümdür bir yerde hatırlamıyorum.

Sonra 2-3 gün kadar joystiğin sol ve yukarı yönleri çalışmadı. Telefonu bir keresinde buzdolabında unutmuşum. Telefonu bulduğumda düzelmişti.

Bu 4 yıllık süreç içerisinde sayısız kere yere düştü. Hatta 5. Kattan çakıldığı da oldu. Kasası epey çizilmiş, eğilmiş hülasa epey hırpalanmıştı. 20 TL'ye yeni bir kasa aldım. İnternetten kasanın nasıl değiştirildiğini gösteren bir video buldum ona baka baka kasayı değiştirdim. 4 yılda telefona yaptığım tek masraf bu 20 TL oldu.

Kasayı değiştirdikten sonra projektöründeki (buna flaş denemez, bildiğin projektör) 2 ledden bir tanesi yanmıyor, kameranın kapağı rahat açılıp-kapanmıyor ve çektiğim fotoğrafları hafıza kartına kaydetmiyordu.

Nasıl olsa gene kendi kendine düzelir dedim. Yine düzeldi. Şimdi projektörünün ledlerinin ikisi de çalışıyor. 4 seri çekim, panoramik çekim ve normal çekim hepsi yine eski kalitesi ile kaydediliyor. Yalnız kapağın halen tam olarak düzelmedi. İlk taktığımdan daha iyi ama yine de biraz daha zamana ihtiyacı var sanırım.

 
Tüm bu aklımda kalan başlıca olaylar 2006'dan bu yana zamana yayılarak gerçekleşti ve hiçbir müdehalede bulunmadan düzeldi kendi kendine. Ayrıca bataryası halen ilk günkü kalitede maşallah! Maşallah

Şimdi makinenin tek eksiği wireless olmaması. Ben telefonu aldığım zamanlarda böyle bir teknoloji yoktu, daha doğrusu yaygın değildi. Benim de ihtiyacım yoktu. Bir de wireless'i olsaymış iyiymiş ama buna da şükür.

Nazar değmesin kendi kendini tamir etme özelliği sayesinde torunuma kadar yaşar ama bu alet ben sana söyleyeyim.

SonyEricsson Acaba aynı kasaya wireless ekleyip yeniden piyasaya sunar mı? Biraz maziden kalan bir telefon olmasına rağmen yeni nesil telefonları cebinden çıkartır. Bu telefonu yükseltmem gerekiyorsa eğer yanımda bir bilgisayarla gezmem gerek.


9 Kasım 2010 Salı

Vatan Computer ne yapmaya çalışıyor?

Eski harici belleğim artık yetersiz geldiği için ne zamandır 2. bir bellek alma niyetim vardı. Almışken de yüksek kapasiteli bir şey olsun diye düşünürken bugün e-posta adresime gelen iletiyle heyecana kapıldım.

2 TB,  SEAGATE marka 3,5" harici diski 119 TL'ye verdiğini ilan etmişler. Bir coşkuyla hemen sanal kartı hazırladım. İşlemleri gerçekleştirmek için siteye gittim ama tam satın alma işlemini gerçekleştirecekken kapasitesinde 1 TB yazdığını gördüm. Tekrar sildiğim e-postayı buldum kontrol ettim. Yönlendirdiği adresi kopyalayıp bizzat manuel olarak kendim baktım bende bir hata yoktu evet.

Gönderdikleri bültende 2TB için fiyat vermiş olmalarına rağmen 2 TB HDD'ler stokta yoktu. Stoklar mı bitti acaba yetişemedik mi diyordum fiyatlarına baktım 210 TL'den satıştaydı. Bültenle gönderilen link yerine Vatan'ın kendi sayfasından siteye girdiğimizde günün fırsatı olarak 1 TB'lık diskleri bulabiliyorsunuz aynı fiyata.

Vatan Computer, çok kötü gözümden düştün. Bana 2 TB'lik umutlar ve hayaller borçlusun.